TEL-SAÇ

İğne deliğinden geçtim

teyellendim

bedenleriniz gibi som

aynı hizada duran fikrinize.

bir masalın içinde uyumadı çocukluğum

saç tellerinizden köprüler yaptınız

TEL-SAÇ örgülü korkular

mutaassıp müfredatlar, kamusal iştiraklar, öldürücü baskınlar

bit gibi saçıldınız, saçlarınızdan

bir masalın içinde uyumadı çocukluğum

saç telimden kırdınız

ince ince süzüldüm

eleksiz elendim

sayısız bölündüm,

tefekkür ettim

karmaşıklığın ayrışmasından parçalanan,

yeni karmaşalar zuhur etti sokaklara

bilmediğim odalardan geçtim

bilmediğim yüzlerden korktum

ve yine size karıştım.

belki kavuştum "belki Kovuldum"

siz ittiniz, ben asfalta yapıştım

O kuyrukta sıramı hiç bulamadım.

Teyakkuz

asfalt üstünde

Teyakkuz

donuk bedenimde

bedenim yer’le bir

bedenim yer delemeyen demir

bir masalın içinde uyumadı çocukluğum

giymedim TEL-SAÇ örgülü korkularınızdan

Kimin rüyasında?

tanınmayan yüzüm

kimm?

tanımadığım yüz rüyamda

uykusuzların gecesinde

ayakta uyudum

topladım,

sureti geceye akseden bütün yüzlerin rüyasını

İğne deliğinden süzüldüm

eleksiz elendim

Kuyruklu yıldızdan saçıldım

ayrılıklarımdan dağıldım

döndüm yeniliğe

duygularımın yenidenliğine.

bir öpücük sundum

tanımadığım her yüze

o masalın içinde uyumadım

giymedim TEL-SAÇ örgülü korkuları.